14 Martta Kadirli’ye gelerek Kadirli Belediyesi tarafından düzenlenen bir sempozyumda konuşmuş ve deprem riski açısından Kadirli merkezin diğer bölgelere göre daha şanslı olduğunu söylemişti.
Peş peşe meydana gelen Göksun merkezli artçı depremlerin ardından Kadirli Belediye Başkanı Dr. Ömer Tarhan’ın daveti üzerine yeniden bölgeye gelen Prof.Dr. Süleyman Pampal, beraberinde Dr. Hüseyin Kozlu ve Ergun Yiğit ile Savrun Fay hattında incelemelerde bulundu.
Kadirli’den başlayarak Andırın, Göksun, Kahramanmaraş ve Savrun Fayının Göksun’dan itibaren devam ettiği Meyremçilbeli, Çığşar Çokak Çiçeklidere üzerinden Sumbas ve Kadirli’ye kadar 4-5 gündür arazi çalışmaları yaptık diyen Pampal, “ Zor şartlarda da olsa verimli çalışmalar yaptık. Savrun Fayı’nın Kuzey kesimini öncelikle incelemek istedik. Göksun’dan Ekinözü’ne kadar 7,6’lık depremin olduğu Çardak fayını ayrıntılı bir şekilde inceledik. Güneye doğru dirsek yapan Çardak Fayının Savrun Fayıyla birleştiği bölgeye doğru uzanan kesimde kırılmalar olduğunu gördük. Bu olumlu bir işarettir. Yani Savrun Fayını oluşturan önemli parçalardan birinin kırılmış, enerjisini boşaltmış olduğu ön bulgusunu söylemek mümkün. Bu tabi daha net bir bilgi değil. Meyremçilbeli karla kaplı olduğu için yürüyemedik ancak yaza doğru gelip bölgeyi daha net çalışmak istiyoruz. Savrun Fayının bulunduğu bölge 7,8 ve 7,6’lık depremlerin bulunduğu bölgedeki kabuk yapısından farklı bir yapı, hem miosen oligosen sonrası oluşan havzada bloklu seri dediğimiz çok kalın güneye doğru daha da kalınlaşan Adana Havzasında fliş fasiyesi olistos roman fasiyesler bloklu seriler yani Kuzeydeki gibi kolayca kırılabilecek rijit formasyonlar değil daha elastik davranabilir daha heterojen her birinin farklı davrandığı büyük dağ ölçeğinde bloklar var bölgede. Kreç taşı blokları var. Bunların sınırlarında enerji daha kolay apsorbe edilebilir. Krip dediğimiz sürünme hareketi olabilir. Enerji tamamıyla biriktirilmez. Ufak ufak boşalır ve çok büyük depremlerin olmasının da önüne geçilmiş olur. Güney’e doğru Savrun Fayı çevresinde çok büyük deprem yaratma potansiyeli olduğunu söylemek şuanda mümkün değil. Kuzey kesiminin önemli bir kısmının kırılmış olduğu söylenebilir. Bu olumlu bir gelişmedir. O bölge enerjisini boşaltmış demektir. O bölge zaten artçıların da yoğun olarak gerçekleştiği bölge. Kırılmaların oralarda olduğunu zaten gösteren ipuçlarından biri de o. Artçı yığılmalarını harita üzerinde izlediğiniz zaman fayların yerlerini görebiliyorsunuz. Sonuç olarak çalışmalarımız oldukça verimli geçti. Bölgede insanların aşırı tedirgin olması için bir neden olmadığı sonucuna vardık. Bundan sonrada çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.