Bazen dersin ki etrafımda dört dönenler, telefonumu susturmayanlar, her daim gölge gibi yanımda duranlar dostumdur. Ama dost odur ki en zor anında yanında olan, en çok ihtiyaç duyduğunda yokluk hissettirmeyenindir.Gerçek dost derdinle dertlenen, neşenle hayat bulandır. Yol gösterenin, dayanağın, sırdaşın, her daim ağabeyin ya da kardeşindir. Ailenden ayrı görmediğin, evini açtığındır.
“Hiç şüphesiz Allah Teâlâ kıyamet günü: ‘Nerede benim rızam için birbirlerini sevenler? Gölgemden başka gölgenin bulunmadığı bugün onları, kendi arşımın gölgesinde gölgelendireceğim’ buyurur.”
Dostluklar kurmak, güvenebilmek için de bazı süreçler vardır. Öyle herkes dost olamaz evvela insan dostunu önce Allah için sevmeli ve korumalı. Onu doğruya sevk etmeli, fenalık ve çirkin işlerden korumalı. Bir ayıbı olursa örtmeli, dostundan kimseye bir zarar gelmesine engel olmalıdır. Dostla Güzel Şiirinde Rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU özetlemiş aslında dostluğu
Bir konaklık zaman, dünya insana,
Dem o demdir ki, dostlarla güzeldir,
Menzil uzak olmaz seven insana,
Yolculuk, yanında dostla güzeldir.
Dostlarla gidilen dost yolunda,
Çilede, sefada bir güzel olur,
Canlar bir oldukça canan uğruna,
Canlar verilesi, bir değer olur.
Öyle çok da fazla olmaz dost dediğin az ve özdür. Müslüm babanın da dediği gibi:
Bütün dünya senin olsun. Bir dost bir post yeter bana
Atlas libas senin olsun. Bir dost bir post yeter bana
Beyler tahtından inerler. Ayaksız ata binerler
Toprağa gömüp dönerler. Bir dost bir post yeter bana
DOSTLUKLA İLGİLİ GERÇEK BİR DOST HİKÂYESİ AKTARALIM
Mevlana Hazretleri Mesnevisinde şöyle buyurmuşlardır:
Gencin biri gelir hergün babasına benim çok dostum var dermiş.Baba ise evladının arkadaşlık yaptığı kişileri gözü tutmaz ve onların gerçek dost olmadığını sürekli oğluna söylerve onlarla görüşmemesini istermiş. Ama oğlu onu dinlemez, karşı çıkar hayır baba onlar benim en iyi dostlarım dermiş. Bir gün baba peki o zaman onların gerçek dostun olup olmadığını test edelim der. Oğlu babasına sorar peki ama nasıl?
Baba git bizim koyunlardan birini kes ve parçala sonra parçalarını bir çuvala koy ve gel der. Oğlu gider babasının dediğini yapar ve getirir. Babası derki şimdi bu çuvalı al ve o dostlarına götür,ben birisini öldürdüm ve bu çuvala koydum diyerek yardım iste der. Oğul ama baba der! Baba eğer gerçek dostun olup olmadığını görmek istiyorsan yap der.Oğlu gider dostlarının birisinin kapısını çalar ve ben birisini öldürdüm bu çuvala koydum saklamak için bana yardım et der. Ama dostu hayır, git benden uzak dur, başımı belaya sokma der ve kovar. İkinci dostundan daaynı yanıtı alır ve diğerleride aynı tepkiyi verince gelir: Haklıymışsın baba onlar gerçek dostum değilmiş hiçbiri yardım etmek istemedi der.
Babası sana söylemiştim ama dur dahabitmedi. Şimdi falanca yere git falanca kişiyi bul ve benim selamımı söyle sonra aynı şeyi ondan da iste der. Oğlu gider adamı bulur babasının selamını söyler, amca ben birini öldürdüm ve bu çuvalın içine koydum bana yardımcı olurmusun?Adam kapıdan bir sağa bir sola bakar, gel bakalım diyerek doğruca kendi evinin arka bahçesine götürür ve orada bir çukur kazarak çuvalı çukura gömer, sonradabelli olmasın diye üzerine güller eker. Oğlan gelir babasına olup biteni anlatır. Babası dur daha bitmedi! O adama şimdi git bul herkesin içinde olmadık hakareti yap, ikide tokat at demiş oğlu şaşırmış, itiraz etmiş baba nasıl olur? O bize yardım etti demiş. Babası sen benim dediğimi yap gerisine karışma. Oğlu çaresiz gider adamı bulur herkesin içinde olmadık hakaretleri eder, birde adama okkalı iki tokat atar!
Adam gence şöyle bir bakar ve derki: Oğlum git babana selam söyle biz öyle ikitokada gül bahçesi bozacak adamlar değiliz!
Gül bahçemizi bozmayan dostlarımıza ithafen