Hiçbir yazının başlığı bu denli güzel ve anlamlı olamazdı ve bu yazıyı bizlere yazdırmayı, size ise okumayı nasip eden Allah’ımıza şükürler olsun. Gerçek âlemde yaşamak için bu fani âlemde her an hızla ölürken günlük meşgalelerimiz içerisinde şükretmeyi unutmadan yaşayan güzel insanlara selam ve muhabbetlerimizi sunarız.
Aldığımız bir lokma nefese, içtiğimiz bir damla suya, dostla içebildiğimiz bir bardak çaya, bölüşebildiğimiz nimetlere, sevdiklerimizin hüznüne akıttığımız gözyaşımıza, mutluluklarına kalben edebildiğimiz muhabbetlerimize, bize emanet edilen ömrümüze, doğduğumuz coğrafyaya, her ne şart altında olursak olalım bakış açımızı doğru hesapladığımızda içerisinde olduğumuz hayata şükürler olsun. Her şeyin bir ölçüsü ve çizgisi olduğu gibi şükründe bir bakış açısı var ve bu açının doğru hesaplanabilmesi için nerden, nereye, ne ölçüde, nasıl bakılması gerektiğini iyi bilmeliyiz. Kafalar karışmasın diye basit olarak ifade edecek olursak doğru bir şükür için: maneviyat ölçüsünde bizden üstün olarak yaşayanlara kıskanmadan bakacağız ki bizler de onlar gibi olabilelim inşallah. Maddiyat da maneviyat gibi sonsuzluk içerdiği için burada bakış açısı ters yönde olmalı ki; şükrümüzü arttıralım çünkü maddiyatın bir sınırı olmadığı gibi istemenin ve de arzu etmeninde bir sınırı yok. Maddi ölçüde bizden daha üstüne değil, daha düşküne bakmalıyız, bu durum hem şükrümüzü, hem nereden geldiğimizi, hem de malımızı mülkümüzü nerede harcamamız gerektiği gerçeğini akıllarımızda diri tutacaktır. Umut eder ve bekleriz ki hak karşısında hesabı kolay olanlardan olmayı…
Hal böyleyken insan ne durumda olursa olsun şükretmeli kardeşlerim. Örneğin: Anne babalarımızın sağlıklarına, hasta ise varlıklarına, kaybetmiş isek mezar taşlarına, oda yoksa inanarak öldüklerine ve arkasında dua edecek birileri olma ihtimallerine…
Asrısaadet çocukları kimlerdir bilirsiniz dimi genç kardeşlerim? Asrısaadet çocukları nebiler nebisi, iki cihanperveri, kâinatımızın efendisi Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) efendimiz zamanında yaşayan çocuklara: Hasan, Hüseyin gibi, Mushap bin umeyr gibi onu görmeye müşerref olanlara denir. Ne de şanslılar dimi keşke bizde onlar gibi olabilseydik, efendimizin gül cemalini görebilse idik, onun cemaati olsaydık, ne güzel olurdu dimi? Oysaki Peygamber efendimiz zamanına yaşamış ona çok yakın kimseler de vardı mesela: ona inanmayan amcası Ebu-lehep vardı, ona en çok eziyet eden Ebu- cehil vardı. Onlarda asrısaadette yaşadı ama saadete erebildiler mi? Şimdi biz o zaman neye şükür edeceğiz? Asrısaadette yaşayıp ona inanmayanlardan olmaktansa onu görmeden ona inanlar olabilme şerefine nail olanlardan olduğumuz için ne kadar şükretsek, secde etsek yeter mi?
Bu durumun ispatı ölçüsünde sizlere şu hadisi hatırlatmak isterim:
“Ah keşke bana doğru, havuza gelen kardeşlerimi bir görsem de, içlerinde şerbetler olan kâselerle onları karşılasam. Cennete girmeden önce, onlara (Kevser) havuzumdan içirsem.”
Bu sözleri üzerine ona denildi ki: “Ey Allah’ın Resulü biz senin kardeşlerin değil miyiz?”
O şöyle cevap verdi: “Sizler benim ashabımsınız (arkadaşlarımsınız). Benim kardeşlerim de beni görmedikleri hâlde bana inananlardır. Mutlaka ben Rabbimden sizinle ve beni görmeden iman edenlerle gözlerimi aydınlatmasını istedim.”
Şimdi bir düşün bakalım genç kardeşim senin için hak olanın, hayırlısı olanın ne olduğunu?
Ne diyor Işın KARACA ablamız:
Yetinmeyi bilir misin sana verdiği kadarıyla hayatın?
Hoş, bilsen de bilmesen de… Yara bere içinde bu yollardan geçeceksin
Yetinmeyi bilmektir en çokta şükretmek, razı gelmek, kabullenmek, teslimiyettir, inanmak ve güzel bakıp güzel görmektir. Ne geldiyse ondan (haktan) geldiğine inanmak, boyun büküp kabullenmektir terbiyemiz. Çünkü haktır, hakkımızda payımıza hak olanın ölçüsünün ederini takdir gören. Bu sebepledir ki: Görelim Mevla neyler, Mevla neyler ise güzel eyler.
EĞİTİM CAMİAMIZIN ŞÜKÜR SEBEPLERİ MÜDÜRLERİMİZ’E:
Beş güzel adama değinmeden, sizlerden değerli büyüklerimize bir dua almadan bitirmek olmazdı. Geçtiğimiz hafta Adana’da trafik kazası geçirerek bizleri korkutan Müdürlerimize geçmiş olsun diyoruz. Feke İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Recep BEYDİLLİ, İl Milli Eğitim Şube Müdürümüz Gazi KELEŞ ve Kozan İlçe Milli Eğitim Şube Müdürümüz Osman BAYER çok şükür taburcu oldular. Allah’ın izni, sevenlerinin ve siz değerli okuyucularımızın duaları ile inşallah! Saimbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Şahin BOZKURT ile Kozan İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Faruk SÖNMEZ de biran önce sağlıklarına kavuşmalarını dualarla temenni ediyoruz. Her durum da olduğu gibi onları ailelerine ve eğitim camiasına bağışlayan Rabbimize sonsuz ŞÜKÜRLER olsun.
Şükretmeyi ne bir köşemize, ne de bir kitaba sığdıramayacağımızı, bu minvalde ne kadar yazsak, ne kadar tefekkür etsek yetmeyeceğini bilerek, yaşadığımız sürece her ne şart altında olursak olalım çok şükür demeyi nasip et bizlere Yarabbi!