İçerisinde bulunduğumuz hayata henüz dâhil olmadan anne karnında bile Yüce yaradan bu fani âlemde iyiye ve güzel dair ne varsa bize yaşatmaktadır.İnsan henüz daha doğmadan Anne karnındaannesinin yediği, içtiği besinden, haz aldığı duygulardan beslenmektedir, hem fiziksel hem de duygusal olarak gelişimi sağlatan yüce Yaradan’ımıza Hamd olsun diyerek başlayalım.Hayata olduğu gibi bu hafta ki yazımıza da tertemiz bir kalem ile…
İyiye ve güzel dair ne varsa yazacak ve bu minvalde hareket edecek olursak en başta iyi ve güzelin kelime manalarına bakmamız gerekir. Peki, İyi ve güzel kelime manaları ne anlama gelir?
İyi: İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı.
Güzel: Biçimindeki uyum ve ölçülerindeki dengeyle hoşa giderek hayranlık uyandıran
İyi ve güzel kişiye, mekâna ve zamana göre farklılıklar gösterebilir mi? Pekâlâ gösterebilir dediğinizi duyar gibiyim genç kardeşlerim. O zaman bendende şu ifadeyi duyun derim
Gerçekler çoktur ama doğrular her zaman tektir. Bizim kişiye, zamana ve mekâna göre değişiklik gösterebilen İyi ve Güzel’imiz esasında değişmez tektir. Burada kastedilen güzellik Ayşe’nin Fatma ya olan güzelliği olmadığı gibi; Mehmet’in Ali’ye göre iyiliği de değildir elbette. Dediğimiz gibi gerçeklerimiz çok ve değişken olabilir ama doğrularımız tektir.
İyi’yi ve Güzel’i zamansız, mekânsız ve kişileştirmeden tek kılmamız gerekir.
İyi insan olmanın gereklilikleri dünya görüşümüzle elbette ki alakalı değildir,olamamalı da zaten
Bu konuda Örneklerin en güzelini verelim
Bir gün Peygamber efendimize ( S.A.V )Hz. Ali’yi niçin çok sevdiğini sordular.
Efendimiz, Hz. Ali’nin mekânaçağrılmasını emretti. Sahabelerden biri Hz. Ali’yi çağırmaya gitti. Efendimiz, Hz. Ali gelmeden önce ashabına
“Ey ashabım! Siz birisine iyilik etseniz, o da size karşı kötülük yapsa, ne yaparsınız?” buyurdular.
Ashâb-ı kirâm, iyilikle mukabele edeceklerini söylediler. Rasûl-i Ekrem Efendimiz tekrar:
“O kimse yine kötülük yaparsa ne yaparsınız?” buyurdular.
Ashâb, yine iyilik edeceklerini bildirdiler. Peygamber Efendimiz –(S.A.V):
“Tekrar size kötülükte bulunursa ne yaparsınız?” buyurunca, ashâb-ı kirâm başlarını aşağı indirdiler, bir cevap veremediler. Sonra Hz. Ali –(r.a)- geldi.
Rasûl-i Ekrem Efendimiz:
“Yâ Ali, birisine iyilik etsen, o da sana kötülük yapsa, sen ne yaparsın?” buyurdular.
Hz. Ali – iyilikle mukabele edeceğini söyledi. Efendimiz (S.A.V) aynı soruyu yedi kere tekrarlamasına rağmen Hz. Ali hepsine de:
“Yine iyilik yaparım.” diye cevap verdi. Sonra ilâve ederek:
“Ben o kimseye iyilik yaptıkça o bana hep kötülükle mukabele etse, ben yine de ona iyilik yaparım.” dedi. Nitekim Hazret-i Ali şöyle buyurmuşlardır:
“İnsanların en kötüsü, iyiliği kötülükle karşılayan ve insanların en iyisi, kötülüğe karşılık iyilik yapandır. Karşılığında kötülük göreceğinizi hiç aklınıza getirmeden, iyilik ediniz.”
Allah insani iyilik üzere yaratmıştır vesselam.
Peki ya güzellik noktasında kıstasımız ne olmalı?
Hani derler ya güzele bakmak sevaptır J
Hayır, efendim doğrusu şudur ‘’Güzel bakmak sevaptır’’
Cenabı hak evreni ve üzerinde ki velhasıl her şeyi güzel kılmıştır. Kuşu, böceği, doğayı ve de tabiki bu kadar güzelliği ne için yaratmıştır? Yaratılmışların en güzeli olan İnsanoğlu için
Yaratılmışların en güzeli olan insan için güzelliğinde elbette bir kıstası olmalıdır. Bu da tabi ki görmekle olur genç kardeşlerim güzel bakan, güzel görür.
Siz hiç Annenize baktınız mı?
Onda ki güzelliği görebildiniz mi? Onda ki güzellik nedir mi?
Bak burayı iyi oku genç kardeşim eğer Annen hayatta ise ve yakınında ise hemen koş elini öp ve onu çok sevdiğini söyle yok eğer yakınında değilse sarıl hemen o çok sevdiğin telefonuna bu kez o süslü kelimelerini en gerçekçi biçimde Annen için sırala. Ama bunlar için çok geç ben annemi kaybettim diyorsan o zaman da mezarı başında oku kelamların en güzelini yanı başında. Hiçbiriniz geç kalmış sayılmazsınız Anneler söylediklerinizi her daim duyar ister yeryüzünde, isterse kara toprak altında.
Sıkıca sarılın Annenize bırakamam dercesine…
İyilik ve güzellik dolu bir hayatın penceresinde bunlar vardır kardeşlerim güzeli tanımlamaya ve güzel yaşamaya annelerinize bakarak başlayın hayata
Zaten güzel yaşarsanız, iyi bir insanın gerekliliğini her ne olursa olsun fıtratın değişmeyeceği gerçeğini bilerek devam edersin… Hz. Ali gibi yoluna…
Sahi yol deyince genç kardeşim yoluna giderken var mıydı bir hedefin ya da ne olmalı gayen bunları konuşalım mı haftaya? Bak şimdiden var bizim bir amacımız artık, sende düşün haftaya kadar bu dünyada ki var oluş sebebini. Kalın sağlıcakla
Bu arada unutmadan zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Kaleminiz daim olsun..iyilerin ve güzelliklerin yeryüzünde artması ümidiyle…