İnsan iletişiminde ne dediğimiz, nasıl dediğimiz ve ne zaman dediğimiz muhakkak ki elbette çok önemli. Ama daha önemlisi de iletişim kurarken kullandığımız dilin kırıcılıktan uzak, samimi ve yapıcı olmasına dikkat etmeliyiz. İletişimde insanlarla bir bağ kurmak istiyorsanız yumuşak bir dil kullanmalı onları anlamaya ve açmaya çalışacak, adeta çağrı niteliğinde bir üslubunuz olmalı.
Unutmayın ki sizin ne söylediğiniz değil, söylediklerinizden ne anlaşıldığı önemlidir.
Bu sebeple kelimelerinizi seçerken özenli davranmalısınız. Yoksa konular bambaşka noktalara gidebilir. Bu durumu sadece tek yönlü düşünmeyin söyledikleriniz her zaman önemlidir hem olumlu hem de olumsuz manada…
Ben söylesem ne olur? Demeyin
İnsan beyni tıpkı bir bellek gibi tüm duyduklarını hafızasına kaydeder kelimelerin etkisi altında kalır ve vereceği kararlarda etkili olur.
Siz birine bugün çok güzel olmuşsunuz derseniz kişi o gün boyunca kendini hem mutlu hisseder. Ya da birine bugün sende sanki beni olumsuz etkileyen bur durum var derseniz kişi bu sefer de tüm gün boyunca bu olumsuzluğu merak edecek ve gerçekten tüm gün botunca çevresine olumsuz bir görüntü sergileyecektir.
Hal böyleyken kelimelerin sıralaması da çok önemlidir iletişimde. Yazının başında da belirttiğimiz gibi neyi ne zaman söyleyeceğimiz önem arz etmektedir. En sonda söylenecek bir sözü en başta söyledikten sonra kuracağınız cümlelerin bir ehemmiyetti yoktur.
İnsan asla unutmaz, sadece hatırlamak istemez
Evet, insanlar yaşadıklarını unutmazlar. Güzel bir anı her daim hatırlar onla yaşarlar, lakin sevdiklerinden duymak istemedikleri kötü bir sözü ve davranışı da unutmazlar ama bunla da yaşamazlar sadece hatırlamak istemezler çünkü sevgilerine, muhabbetlerine gölge düşürmek istemezler. Hal böyleyken hepimizin içinde ne büyük acılar vardır sevdiklerimizin bıraktığı bunlardan kurtulmak diye bir şey yoktur ama ne gariptir dimi ne unutur ne de vazgeçebiliriz sevdiklerimizden öyleyse ne diye kalp kırarız ki?
İlla ki inanacaksak kelimelerin gücüne o zaman bırakalım sevdiklerimizin gönlüne kır çiçeklerini onlarla hatırlanalım, onlarla yaşayalım. Değer verdiğim bir kardeşimin sözüdür ‘’Kim ne derse desin Dünya’yı sevgi kurtaracak’’diyordu.
Gördünüz mü bakın nasıl da işlemiş içime kelimenin gücü.
Dilerseniz kelimelerin gücünü anlatmak için muhteşem bir hikâye ile devam edelim bakalım kelimeler nasıl etkiliymiş vereceğimiz kararlarda buyurun:
Fakir bir çoban
Kader bu ya hükümdarın kızını görür âşık olur. Aşkı onu mecnun eder, ne olursa olsun kavuşmayı kafasına koyar. Acaba nasıl olur diye memleketin büyüklerine, ileri gelenlerinedanışır. Her huzuruna vardığı mübareğe durumunu anlatır. Nasıl etsem de hükümdara damat olsam?Der.
Bunu duyanlar acı acı güler, sırtını sıvazlayarak: Evlat bu olacak bir iş midir? Davul bile dengi denginedir, sen var git köyüne derler. Kendi dengini bul hükümdarın kızına unut…
Fakat genç kararlıdır ve nihayet bir gün bir arif kimseyle karşılaşır ve durumunu anlatır arif kişi gence der ki: Senin ilacın kolay! Bu sefer genç çok büyük bir şaşkınlıkla der ki nasıl bu kadar kolay? Senin işin kolay ama sana söylediklerimi harfiyen, eksiksiz bir şekilde yerine getireceksin der.
Garip çoban büyük bir heyecanla
-Söyle ne istersen yaparım. Yeter ki sevdiğime kavuşayım der ve arif kişi anlatır şehrin giriş kapısının önüne bir divan kur, üzerine otur, tüm gün boyunca sürekli durmadan ‘’Ya Allah’’ de
Senin bu durumu görenler ne derse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar, seni bu durumdan vazgeçirmek için nasıl hareket ederlerse etsinler, sen hiç kimseye aldırış etmeden sadece ya Allah demeye devam et der. Bu söylediklerimi asla bırakma ta ki beklenen an gelene kadar hükümdar gelip kendi diliyle kızını sana teklif edene kadar.
Göreceksin ki hükümdar ayağına kadar gelip kızını sana verecek. İşte o zaman istediğin olunca ‘’Ya Allah’’ demeyi bırakırsan der.
Çoban düşünür böylesine çaresizce bu kadar âşık iken, bu kadar basit bir yolla nasıl olacak da hükümdar kızını kendi ağzıyla bana verecek? Der ve arif kişinin söylediklerini yapmaya başlar.
Şimdi Çoban 24 saat boyunca tahta sıranın üzerinde oturarak sadece ‘’Ya Allah’’ demektedir. Kısa sürede şehirde çobanı duymayan kalmaz ‘’Ya Allah’’ demekle de yüzüne ayrı bir güzellik nur gelmiş, ayrı bir çekiciliğe sahip olmuştur.
Âşık çobanın meraklıları, hayranları hızla artar, şehirde herkes birbirine şehrin giriş kapısındaki bu Allah dostuna anlatır. Şöhreti, ziyaret edenleri hızla çoğalır.
Bu arada ziyaretine gelenlerona‘’Ya Allah’’ demeyi bıraktırmak için ne yaparlarsa yapsınlar o kimseye aldırış etmeden kimseyi görmeden ve duymadan‘’Ya Allah’’ demeye devam etmektedir.
Şehirde onun namını duymaya başlayan âlimler, bilge kişiler, vezirler derken hükümdar meraklanmaya başlar kimdir bu genç? Hükümdar gelir kendi gözleriyle görür ve bu garip aşağı hayran kalır.
Gariptir ki hükümdar o günlerde çok düşüncelidir. Çünkü kızının evlenme çağı gelmiştir ve kızı için münasip bir erkek kimdir diye kara kara düşünülmektedir.Acaba damat kim ola derken Allah dostu bu genç hükümdarın aklına düşer. Evet, bu genç âşık tam da hükümdarın aradığı kişidir.
Hükümdar gider ‘’Ya Allah’’ diyen bu gencin kulağına fısıldar.
Evlat beni dinler misin bir dakika der. Ama âşık çobanın tavrı değişmez.‘’Ya Allah’’ demeye devam eder. Hükümdar çaresizdir ne yapacağını bilemez. Yine duyacağını umut ederek kulağını bana ver söylediklerimi dinle der ve tekrardan Çoban’ın kulağına fısıldar.
Benim damadım olurmusun?
Tam da o esnada büyük bir sessizlik başlar. Çoban susar ‘’Ya Allah’’ kesilir. Herkes şaşkın ve herkes meraklı bir şekilde olayı anlamaya çalışır.
Çoban hükümdara döner gözlerinin içine bakarak der ki: Olamam, olamam efendim. Siz kızınıza başka bir koca bunun der.
Tabii Genç’in ne için Allah dediğini bilen dostları durumu öğrenir öğrenmez çobanın yanına koşarlar. Yahu kardeşim sen bu kız için ya Allah demedin mi günlerce, neden hükümdara hayır dedin sen deli misin, divane misin?
Genç çoban şöyle bir cevap verir: Soru sahipleri, duyanlar şaşkınlık içerisindedirler.
Evet, ben Allah’ın kullarından birine duyduğum aşk için ‘’Ya Allah’’ dedim. Rabbim hükümdarı ayağıma getirdi, kendi ağzıyla kızını bana verdirtti.
Bundan böyle Ben sadece Allah için ‘’Ya Allah’’ diyeceğim bakalım daha neler verecek der.
Kelimelerin gücüne inanarak yazmaya devam edeceğiz. Kalın sağlıcakla.