Geceleri saymışsın o güzel gözlerinle. Derdini denizlere akıtsan, dağlardan aşağıya bıraksan… Bir hayat değil ki kaç hayat akıyor s’ana göre.
Yüreğin belli ki çöl yeri. Islatırsın gözyaşınla sessizce. Gördüm ki çöl çiçekleri açmış gönlünde. Bir serap değildi gördüğüm. Gözlerinden indim aşağıya ta derinlere. Kaygıların büyümüş ayrıldığımızdan bu yana. Kelimelerle atıp sökmeye geldim suyun içine yüreğini sabun gibi atan o kaygıları. Bırak açsın çiçekler yine o güzel gönlünde. Süveydada yatan Cemil’i Mutlak bakar gözlerinin içine. Hadi indir ayaklarını yere, boyayalım senle gökyüzünü.Mavi olmasın ama.
En pembesinden hem de o ağzımızda tadı kalan pamuk şeker tadında olsun. Mekanın ve zamanın elini kolunu senin için bağladı yine kelimeler. Çık artık o kaygılarla ördüğün dört duvarın arasından.Yok mu ayaklarında derman… Yok mu kollarında can…O zaman tut ellerimden seni bir sırra götüreceğim. Biliyorum gözlerin değiyor şimdi bu kelimelere.
Tek tek soluyorsun bu kelimeleri. Haydi bin sırtına kelimelerin. Bugün senin için kaçtık hayattan, edebiyattan, sayfalardan. Baksana nasıl akıyor kelimeler bir samimiyet nehrinde. Hem de hiç onları bu kadar mutlu görmemiştim inan. Sevilen uğruna en yalın halleriyle erkenden kalkıp gelmişler. Uyandırdılar kalemi bir düş aleminden. O zaman haydi beklemesin gözlerin gidelim kelimelerle o güzel diyarlara. Çiğnindeki yük mü? Olsun al onları da yanına…Parça parça koparıp atarız geçtiğimiz en derin yerlerden.
Hem sen değil miydin bana o masalımsı sesinle güzellikleri anlatan.Şimdi n’oldu da kısıldı sesin?Söz yormayacağım seni, haydi gidelim kelimelerle.Bak nasıl da heyecanla bekliyorlar kirpiklerinde. Evet biraz ıslandılar tuzlu bir yağmurda ama olsun ! Adını sayıklıyorlar nicedir.Göğü çadır dağları direk kılan hatırına naz etme sultanım.Çok şükür kelimeler değiştirdi rengini bakışının,gülüşünün…Adına anne dedim, yar bildim, kardeş gördüm, evlat hissettim… Sen hepsisin sultanım! Kelimeler Ayşe diye sesleniyor sana! Alfabede gördüğüm ilk harften mütevellid bir isim değilmiş ki adın! Türküler, maniler, masallar çağrılıyormuş hep adınla.
Adını aldı aralarına kelimeler hem de dualarla.En çok menekşeleri seviyormuş adın.Sevdiklerin suretine sirayet etmiş görüyorum ki! Menekşe gibi güzel, mütevazı ve ıtır kokulu.Bak suladık onları işte sevgimizle.Küsmemişler sana, en güzel çiçekleriyle karşında işte gördün mü?Bırakalım haydi menekşelerin dibine bir parça evhamını.Pencerene çizelim haydi en sevdiğin yüzleri şimdi.Boyadığımız pembe gökyüzünde daim kalsın o yüzler.Kimi çizelim haydi söyle.Sen çiz istersen.Gördükçe o yüzleri gülelim onlarla birlikte.
Bak yine gülümsedin.Ah nasıl özlemişim o yanağındaki gamze çukurunu.Belli ki gamze de özlemiş yanağını.Haydi yanağınla gamze arasındaki hasreti bitirelim.Çünkü sevenleri kavuşturmak sevapmış sultanım!Bir parça kaygını da o gamze çukuruna bırakalım mı? Yorulmadın değil mi?Kelimeler bak yorulmak nedir bilmiyor senin için.Bir iki adım daha atalım dağların tepesindeki yuvanın kenarına doğru.İşte tam burası, atalım tüm ağrılarını o yardan aşağıya.Haklısın, çok zor! Ama imkansız değil biliyor musun!Derin derin nefes al ve şimdi narin yüzüne dokunan esintiyi dinle.Kulağına geçmişten bu yana nice acılara gark olup da yüzü gülen Eyüpleri, Yunusları,İbrahimleri anlatıyor.Haydi uzat elini rüzgara, yakalayalım onların hikayesini ve acılarını tebessüme çeviren o mucizeyi.Bak kalbindeymiş aradığımız o mucize…
Haydi bırakalım bir parça kaygımızı o yardan ve bir parçasını da rüzgara bindirelim alıp götürsün bizden uzaklara. Nasıl da esiyor mübarek bugün senin için sultanım!Ayrılık mı? Duymadın mı sultanım sen, sevenlere ne mekan ne zaman kar eder? Bak sen karşımdasın sohbet ediyoruz, ben de senin yanındayım kelimelerimle, yüreğimle.Dilimde de adın dolanıyor sürekli. Bak yine sevap işledin. Nasıl mı?Gamzenle yanağını buluşturarak.Haydi en ağır kaygını kelimelerin arasına hapsedelim.Nasıl da yuttu ayrılığı kelimeler gördün mü sultanım?Sabrın, gülüşün, şükrün,umudun adısın sen sultanım. Umut ekerdik hep seninle kelimeler arasına.
Şu perdeyi aralayınca varacağız umut tarlamıza yine.Toplayalım bir demet umudu ve savuralım havaya. Islanalım yağmurunda ve kokusunu çekelim doyasıya. Kelimeler sırtında kimseyi böylesi gezdirmemişti biliyor musun?Sendeki kuvvete hayran olmuşlar.Öyle diyorlar kaleme.Kalem de kelimeler de inanıyor gecenin ardındaki aydınlığa.Tut şimdi kalbindeki mucizenin elinden ve en son kalan kaygılarını O’NUN ellerine bırak sultanım! Adına Ayşe diyor kelimeler ama ben adına anne dedim, yar bildim, kardeş gördüm, evlat hissettim… Sen hepsisin sultanım! Yine gel emi kelimelere yine gel!
Not:Şifa bekleyen tüm hastalar için duanızla en büyük kapıyı çalmanız ümidiyle…